AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Mahmut Kaçar ile partisinin Hatay İl Başkanlığında teşkilatla buluşan Yusuf Ziya Yılmaz, depremin Allah’ın takdiri olduğunu belirterek, üzerlerine düşen görevin geçmişten dersler alarak Hatay’ın yeniden inşa edilmesi olduğunu söyledi.
Geçen yıl 6 Şubat’taki depremlerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır dileyen Yılmaz, “Olanda tabii bir vesile vardır. Rabbim öyle uygun gördü. Onun ilahi kararı sonucunda oluşmuş olan olaylardır. Bizler muhakkak ondan sonra o alacağımız derslerle Hatay’ımızda yeni yapılacak hizmetlerimizi, Hatay’ımızın gecikmiş veya ihmal edilmiş veya yapılırken hatalar yapılmış bütün yapı stokuyla ilgili konuların yeniden inşa edilmesi sürecinde geçmişten ders alacak şekilde bir süreci işlettiğimizi görüyorsunuz. Burada Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki Bey’e hakikaten gayretlerinden ötürü teşekkür etmek istiyorum. Tabii Cumhurbaşkanımızın delaletiyle, onun talimatıyla başlatılan süreçte bu senenin sonunda hepiniz bildiği gibi 11 ili kapsayan deprem illerimizde 200 bine yakın konut, 6 Şubat’tan bu yana o günün hemen ertesi günü başlayan planlamalarla 2024’ün sonunda Allah’ın izniyle insanlarımızın hizmetine sunulacak” diye konuştu.
‘HATAY’A HİZMET İÇİN KAPIMIZ DA TELEFONUMUZ DA AÇIK’
Yılmaz, 31 Mart’taki yerel seçimde başarı gösteren parti teşkilatını tebrik ederek, onlara yapacakları hizmetlerde kolaylıklar diledi. Siyasette seçim dönemlerinin hassas olduğu anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Seçim dönemindeki rekabet dönemi bitti. Şimdi nezaket dönemindeyiz, kucaklaşacağız. Önümüzdeki süreçte mutlaka ve mutlaka çok kısa sürede böyle parmakla gösterilecek hizmetleri Allah’ın izniyle hep beraber yapacağız. Ben Yerel Yönetimler Başkanınız olarak, değerli Büyükşehir Belediye Başkanıma, İl Başkanıma ve ilçe belediye başkanlarımıza, milletvekillerimize buradan söz veriyorum; kapım her zaman açık. Ne olur anında ‘Başkanım bir gelsen de şunu yerinde bir konuşsak’ dediğiniz ne varsa bir anda atlarız uçağa, anında geliriz. Değerli Cumhurbaşkanımız bizi hep böyle tembihliyor, ‘Aman bugün yapılacak şeyi yarına bırakmayın’ diyerek. Biz bir şeyleri yapmayı planladığımızı söylediğimizde hemen gözünüzün içine bakarak, hatta biraz da o liderlik vasfıyla elini şöyle açarak ‘Bir dakika, bir dakika, ne zaman yapıyorsunuz bırak da ne zaman bitiriyorsun bana onu söyle’ der. O kadar sonuç odaklı, o kadar hizmete endeksli bir ruh hali olamaz. O bakımdan biz onun öğrencileri ve onun ekibi olarak sizin hizmetinizdeyiz.”